Metrica
T.C. Ankara Büyükşehir Belediyesi

cocuk_meclisi_banner_1.jpg

11 OCAK 2012 TARİHİNDE, TBMM ÇOCUK HAKLARI İZLEME KOMİTESİ BAŞKANI PROF.DR. CEVDET ERDÖL’LE GERÇEKLEŞTİRDİĞİMİZ RÖPORTAJI SİZLERLE PAYLAŞMAKTAN MUTLULUK DUYUYORUZ:

Prof.Dr. Cevdet ERDÖL: Hepiniz hoş geldiniz, öncelikle sizlere komitemizden biraz bahsedeyim:

Komitemiz ve devletimiz çocuklar için çok önemli kararlar aldı. Çocuk haklarının bir başlık olarak ve bir madde olarak Anayasada yer alması çok önemli bir gelişme. Çocukların sağlık güvencesi bizim dönemimizde ele alındı ve 18 yaş altı tüm çocukların sağlık güvencesi altına alınması çok önemli bir uygulama oldu; aynı şekilde engellilerle ilgili önemli çalışmalarımız da oldu; bizim komisyonumuzun çalışmaları da bu kanunun çıkmasında önemli rol oynadı. Kanun değişikliği yapılarak kamu denetçiliğine çocuklar için de bir ombudsmanlık oluşturulması için çaba sarfediyoruz. İç Tüzüğümüzde yapılacak değişiklikle, aile ve sosyal işler olarak ayrı bir komisyon olacak ve bu komisyonda çocukların da temsilini planlanıyoruz. Sizler, TBMM Çocuk Hakları bölümünü ziyaret ederek, Anayasa değişikliğinden ne bekliyor ve nasıl bir Anayasa istiyorsunuz bunu öğrenmemiz için bu bölümü tıklayarak görüşlerinizi, TC Kimlik numaranızı oraya yazarak girebilirsiniz; sizden özellikle rica ediyorum

Başkan Umut Bayraktar’ın Çocuk Meclisi’ni tanıtıcı kısa konuşmasının ardından Çocuk Meclisi üyelerinin sorularına geçildi.

Umut BAYRAKTAR: Sn. ERDÖL, sizi, ayda bir gerçekleştirdiğimiz genel kurul toplantılarımızdan birinde aramızda görmekten mutluluk duyacağımızı, tüm meclis üyeleri adına belirtmek isterim. Çocuk Hakları ile ilgili düzenleyeceğiniz toplantı ve seminerlere bizler de Çocuk Meclisi üyeleri olarak katılabilir miyiz?

Prof. Dr. Cevdet ERDÖL:            Her halükarda, sizin beni toplantılarınıza davet etmeniz halinde geleceğimi bildirmek isterim. Ayrıca, Belediye Başkanı Sn. Melih Gökçek Beyefendiye Büyükşehir’e Çocuk Meclisi’ni kurmasından dolayı çok teşekkür ediyorum. Sizin bugüne dek sürdürdüğünüz başarılı çalışmaları ilk senelerinden itibaren büyük bir memnuniyetle takip ediyorum. Ve elbette sizler de bizim toplantılarımıza gelebilirsiniz.

Türkü Maide Ebren- Barış Kardeşlik :

TBMM COCUK HAKLARI IZLEME KOMITESI OLARAK, 2012 YILI PROJELERINIZ HAKKINDA KISACA BILGI VEREBILIR MISINIZ ?

Prof. Dr. Cevdet ERDÖL: Çocuklarla ilgili mecliste yapılan işlemlerden sorumludur bizim komitemiz. Çalışmalarımızdan biraz bahsedecek olursak, Internet sayfamızda çocuklarla ilgili tüm kanun ve yönetmeliklere yer verdik, bu bilgilerden çok büyük bir kitle yaralanabiliyor. Komitemize sorular sorabiliyorsunuz, bu şekilde, Meclisle sizler arasında bir köprü oluşturmuş olduk. Bu ağın geliştirilmesine aracı olduk. Ayrıca 0312 420 20 20 telefona mesaj çekilmesini sağlayarak, çocukların sorunlarını doğrudan anlamaya çalışıyoruz, bu uygulamayı da başlattık. Sizler de bu numarayı kaydedin. Kamu denetçiliği uygulamasında çocukla ilgili bir bölüm olmasını ve Aile - Sosyal politikalar komitesinde de Çocuk adının geçmesi önemsiyor, bunun için çalışıyoruz.

Selın Esen- Basın Yayın:

CEZAEVLERINDE KAÇ ÇOCUK BULUNMAKTADIR, BUNLAR HANGI YAŞLARDA ÇOCUKLARDIR ? BU ÇOCUKLARIN SUÇA EĞİLİMİNİ AZALTMAK İÇİN HERHANGİ BIR EĞİTİM VERILIYOR MU ?

Prof. Dr. Cevdet ERDÖL: Bu verilere Adalet Bakanlığı’ndan ulaşmamız daha doğru olacaktır. Ama tabii, suça itilen çocuklarla ilgili tedbirleri almaya hepimiz devam etmeliyiz. Çıkarılan kanunlara uyulması gerekir, sadece yazılı kanunlar yeterli olmamaktadır. Kanunların uygulanmasına anne babalar, eğitmenler, herkes riayet etmelidir.

ÇOCUKLARIN KATILIM HAKKI, TAM OLARAK NE ANLAMA GELIR ?

Prof. Dr. Cevdet ERDÖL: Biz, her alanda çocukların katılmasını istiyoruz, toplumu sizlerin yönetmesini istiyoruz. Başka belediyeler de halen kuruyor olsa da, Çocuk Meclisi kurulmasının öncüsü Başkan Melih Gökçek’tir. Belediye bir çocuk meclisi kuruyor, sizlerin belediye yönetimine katılımınız sağlanıyor; bu katılım hakkıdır; Sayın Melih Gökçek gerçekleştirdi bunu ilk olarak. Çocukların, T.B.M.M ile bağlantı kurmaları için, bizler de Çocuk Hakları Komitesini kurduk.

Melisa Şahin - Basın Yayın :
TELEVİZYON’DAN KÜLTÜRÜMÜZ NE KADAR ÖĞRENEBİLİYORUZ ?

Prof. Dr. Cevdet ERDÖL: Bence yeterli değil. Ama televizyon eskisi gibi tek kanal ve siyah beyaz değil. Şimdi onlarca kanal var. Bunlar hem iyi, hem kötü. İyi şeyler öğretiyorsa iyi tabii. Burada toplumsal olarak bir seçicilik önemli. Televizyonlara mesajlar bırakmalı, önerilerimizi, katılımcılığımız göstermemiz lazım. Ve bugün artık televizyon kadar, internet de var hepinizin evlerinde. Ama anne babalarınızdan rica edin ve lütfen çocuk paketine geçmelerini sağlayın.

Elif Karın Çavuş- Eğitim :

BAŞTA SİZ DEĞERLİ BÜYÜKLERİMİZ OLMAK ÜZERE, ULUSAL TOPLANTILARINIZ İÇİN ANKARA’DA BULUNAN ÇOCUK TEMSILCILERI, BİZ DE MECLİSİMİZDE GÖRMEK, ONLARIN DENEYIMLERINI PAYLAŞMAK ISTERIZ. BU KONUDA BİR İŞBİRLİĞİ SAĞLANABİLİR Mİ ?

Prof. Dr. Cevdet ERDÖL: Çok güzel bir soru, çok ta güzel olur. Bizler her zaman işbirliği içerisinde olmalıyız.

Bir diğer işbirliği örneği olarak İzmit Belediyesini de gösterebilirim. Bizim komisyonumuz aracılığıyla İzmit belediyesinde bir çocuk masası kurdurduk. Çocuklar doğrudan bu masaya giderek sorunlarını ifade edebiliyor. Sizin meclisinizde de böyle bir masa kurulabilir. Herhangi bir çocuk gelerek bu masaya dilek ve temennilerini anlatabilir. Bu masada, talebi belediye adına çocuklar alıyor. Siz de bu konuda bir önerge hazırlayabilir, önergenizi belediyeye sunabilirisiniz Böylece, yerel yönetimlerde de çocuk masaları yaygılaşmaya başlar.

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLERİNİN AZALTILMASI İÇİN NE GIBI CALIŞMALAR YAPILABILIR ?

Prof. Dr. Cevdet ERDÖL: Dünyanın önemli bir sorunu bu; ama görüyoruz ki, ülkeler geliştikçe anne ve bebek ölümleri de azalıyor. 2002 yılında, anne ve bebek ölümleri çok fazlaydı ve ama bugün gelinen noktada, bu oranlar dünya ortalamasına yaklaşarak, Ülkemizle benzer gelir düzeyine sahip ülkeler arasında artık bu oranların en düşük olduğu ülkeler arasında yer alıyoruz. Bu da genel sağlık önlemlerinin artırılması ve aşılama ile sağlandı. Özellikle Türkiye’den kaynaklanan kızamık vakaları son üç yılda tamamen yokolmuştur bu da bizim sağlığa verdiğimiz önemi gösterir. Sıtma da aynı şekilde yok olmuştur. Daha da alacağımız mesafeler vardır ve dünyanın en iyisine ulaşmalıyız. Ülkemizin kurucusu Mustafa kemal Atatürk bize muasır medeniyetler hedefinin üzerine çıkmamızı göstermiştir, bizim de bu seviyeye ulaşmamız ve bu seviyeyi geçmemiz gerekir.

Koray Ömer Ünver- Çocuk Hakları :

25 MAYIS TARIHININ KAYIP ÇOCUKLAR GÜNÜ OLDUĞUNU DUYMUŞTUK. BUGÜNE DEK KAYIP KAÇ ÇOCUK BULUNDU? BU ÇOCUKLAR NE KADARLIK ZAMANDA BULUNDULAR ?.

Prof. Dr. Cevdet ERDÖL: Komitemiz olarak TBMM’de kayıp çocukların kaybolma sebeplerini araştırmak için bir komisyon kurulmasına büyük bir katkı verdik. Kayıp çocuklarla ilgili birkaç önemli faktör tespit ettik bu çalışmalar sırasında. Parçalanmış ailelerin çocuklarının, bir şekilde kaybolanlar arasında yer alabildiğini görsdük, aynı şekilde, yetiştirme yurtlarındaki çocuklar arasında da da zaman kayıp vak’alarına rastlanmaktadır. Çocukların kaybolması ve istismarını istemıyoruz. Bu nedenle aile içi birliği çok önemsiyoruz. Çocuğundan haberdar olmayan ilgisiz parçalanmış ailelerde de kayıp çocuklar vakaların rastlıyoruz.. Bu çocuklar maalesef, hırsızlık, kapkaç gibi suç örgütlerinin tuzağına düşebiliyorlar. Aile içi şiddetin olmamasına, sevgi bağlarının kuvvetlenmesine çalışılmalıdır.

ANNE BABALARIN BOŞANMALARINA ÇOCUKLAR ÇOK ÜZÜLÜYORLAR. ÇOCUKLARIN BU ÜZÜNTÜLERİNİ GİDERECEK ÇALIŞMALAR YAPILIYOR MU ?

Prof. Dr. Cevdet ERDÖL: Sevginin ve aile içi bağların kuvvetlendirilmesi demiştik; bu çok önemli. Annenin babanın en değerli ürünü çocuğudur ama maalesef çocuklarına da şiddet uygulayan, çocuklarıyla ilgilenmeyen, onları ihmal eden anne babalar olabiliyor. Anne baba arasındaki geçimsizlikten de en çok çocuklar etkileniyor. Aile içi iletişim ve sevginin artırılmasına çalışmalıyız.

Cenk Tümer- Çocuk Hakları :

ÇOCUK HAKLARI KONUSUNDA, ÇOCUKLARI, AİLELERI VE ÖĞRETMENLERİ DAHA FAZLA BİLİNÇLENDİRMEK İÇİN PROGRAMLARINIZ VAR MI ?

Prof. Dr. Cevdet ERDÖL: Bu konuda daha çok Milli Eğitim Bakanlığımız rol oynamaktadır. Aynı şekilde Aile ve Sosyal politikalar Bakanlığımızın da bu konularda çalışmaları bulunmaktadır.

Hayrettin Berke Yavaş – Çocuk Hakları :
ÇOCUK KORUMA YASASI’YLA SAĞLANAN EN TEMEL YENILIKLER NELERDIR ? 
Prof. Dr. Cevdet ERDÖL: Kapsamlı bir yasa bu ve 2005 yılında yürürlüğe girmiş bir yasa. Bizler inanıyoruz ki, çocuklar suçlu olamaz ve çocuklar ancak suça itilirler, yanlışlıkla ya kendi akranları ya da büyükler tarafından suça itildiklerine inanıyoruz; çünkü çocuklar masumdur ve suçsuzdur. Biz buna inanıyoruz. Fakat maalesef 11-18 yaş aralığındaki çocuklar istemesek te suça itilebiliyorlar. Zehir tacirlerinin tuzaklarına düşebiliyorlar. Ama çocuklar, suçlu addedilmemelidirler. Bizim yapmamız gereken, suça itecek ortamları daraltmamız ve koruyucu önlemeleri almamızdır. Ve en önemlisi, çocukların çocukça yaşamalarına imkan tanınmalıdır.

KÜÇÜKKEN MAHALLENIZIN ÇOCUK BAŞKANI OLSAYDIIZ ÇOCUKLA RİÇİN ÖNCE NE YAPARDINIZ ?

Prof. Dr. Cevdet ERDÖL: Ben çocukken ilkokulda sınıf başkanıydım. Ama bizim çocukluğumuzda biz başkalarının ayakkabılarını giydik. Ayakkabılarımızın altına pençe yapardık, yamalı pantolonlarımız vardı. Türkiye önemli gelişmelerden geçti. Ve bugün sizler bu sorunları yaşamıyorsunuz. Ve sizlerin her zaman hep daha iyi günlere taşınmanız gerek. Sorunuzla ilgili olarak, kendi dünyamda çocuk hayalimle şunu düşünürdüm; Trabzon’un bir köyünde büyüdüm ben ve her yer yeşildi. O kadar yeşildi ki, o zaman acaba ağaçsız bir yer var mıdır, ağaçsız bir yer olabilir mi diye gelirdi aklıma. Sizler şimdi büyük şehirlerde yaşıyorsunuz ve şartlarınız çok farklı; sizler bize göre çok şanslısınız ve lütfen bunun değerini bilin; eğitimleriniz mutlaka en iyi şekilde tamamlayın siz de millete faydalı olmaya çalışın. Bizler tekrar çocuk olamayız ama sizler bizim konumumuzda olabilirsiniz.

Alperen Kaan Yılmaz- Yardımlaşma:

ÇOCUKLARIN ERKEN YAŞTA VE AĞIR İŞLERDE ÇALIŞTIRLMASINI ENGELLEMEK AMACIYLA SÜRDÜRÜLEN ÇALIŞMALARI ÖZETLEYEBİLİR MİSİNİZ?

Prof. Dr. Cevdet ERDÖL: Türkiye’de uluslar arası çalışma örgütünün çalışma şartları ve prensipleri geçerlidir. Bir kişinin çalışabilmesi için 18 yaşını doldurması gerekir. 16-18 yaş arasında ise kanunlara göre, çırak olarak çalışma imkanı var. 6 yaş altı çocukların çalıştırılması ise, yasaktır. Çocuğun asıl yeri okuldur, çocukça yaşaması önemlidir. Çocuğun aileyi geçindirmek gibi bir görevi yoktur. Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devlettir. Sosyal bir devlet olduğumuz unutmamalıyız. Bu konu sosyal politikaları gerektirir. Ailesinin geçimini sağlayamayanlar var diyorsunuz; sosyal devlet olmanın gereği, devletin bu kişilere elini uzatmasıdır ve devletimiz, bu amaçla kurulan yeni bakanlığımız, muhtaç ve güçsüz kişilere elini uzatmaya devam etmektedir. Bu ailelerin, ekonomik durumları ne olursa olsun çocukların dilendirilmesi, sokakta bırakması suçtur. Çocuğun sokakta çalıştırılması, suçtur. Devletimiz bununla da mücadele etmektedir. Belediyelerimiz de bu kişilere elini uzatmakta, ihtiyaçlarını karşılamaktadır.

YENİ ANAYASA HAZIRLANIRKEN, ÇOCUKLARLA İLGİLİ BAŞLIKLAR NELERDİR ?

Prof. Dr. Cevdet ERDÖL: Anayasaya çocuk haklarıyla ilgili bir başlık koyduk. Sizler de görüşlerinizi bu sayfaya girerek yazmalı ve mutlaka bizlere iletmelisiniz.

Sare Yumurçalı / Kültür Sanat

SİZCE ÜLKEMİZDE ÇOCUKLARIN EN BÜYÜK SORUNU NEDİR ? ÇÖZÜMÜ İÇİN NE GİBİ SONUÇLAR ELDE EDİLMİŞTİR ?

Prof. Dr. Cevdet ERDÖL: En önemli sorun deyince ortak bir sorun olarak şu söylenebilir. Çocuklukların çocukça yaşamalarının önünde engellerin kaldırılması gerekir. Çocuklar çocukça büyümeli, okumalı, yargılanmalıdır. Yani çocuk haklarının kendılerine bahşettiği tüm haklardan yararlanmalı ve bunun önündeki engeller kaldırılmalıdır.

Meryem Reyhan Dereköy- 1. Başkan Yrd.
SİZCE AİLELERİN ÇOCUK HAKLARINDAN YETERİ KADAR BİLGİSİ YA DA YETERİNCE İLGİSİ VAR MI ?  YOKSA, NASIL ARTIRILABİLİR ?

Prof. Dr. Cevdet ERDÖL: Ailelerin yeterince ilgisi de bilgisi de yok maalesef. Olsaydı, ortada çocuklarla ilgili suçlar, istismarlar, sokakta çalışan çocuklar olmazdı. Demek ki ilgi ve bilgi eksikliği var. Ama tabii, neden daha çok anlatamadık diye kendimizi de eleştirmeliyiz. Daha çok anlatmak için daha fazla çalışmalıyız

Ataberk ATİKOĞLU – 2. Başkan Yrd.
Çocuk Gelinler Konusunda görüşleriniz öğrenebilir miyiz ? :

Prof. Dr. Cevdet ERDÖL: Bu da bir suçtur aslında. Burada da yine, parçalanmış aileleri görüyoruz; ya da ailelerinin rızasıyla bu gibi olayların meydana geldiğini görüyoruz. Ailelerin çocuklarına karşı ilgi ve bilgilerini artırmamız, onları bilinçlendirmemiz gerek. Tüm çocukların eğitimlerinin tamamlanması en önemli haktır. Toplumun ağırlığı, çocuğun omzuna yüklenmemelidir. Aile ve sosyal politikalar Bakanlığımızın da üzerinde çok durduğu, evlilik öncesi eğitim konusu da çok önemlidir. Evlilik öncesi eğitim önemsenmeli ve çocuk gelişimi konularında anne babalar eğitilerek hayata hazır hale getirilmelidir.

ENGELLILER KANUNUN HAZIRLANAMASINDA BUYUK PAYINZI OLDUGUNU BILIYORUM. BUNU HAZIRLARKEN NELERI DIKKATE ALDINIZ?

Prof. Dr. Cevdet ERDÖL: O kanunun hazırlanmasında evet katkımız oldu, o dönem, Lokman Ayva, Gürsoy Erol Bey gibi engelli milletvekillerimizden de , sivil toplum örgütlerinden de, destek alarak birlikte çalışmalar yaptık. Bilim insanlarını dinledik; kanunda neler olması gerektiğini tartıştık, tüm bu çalışmalardan sonra da kapsamlı bir kanun hazırladık. İyi bir kanun hazırlandı ve toplumda da önemli bir karşılık buldu.

Bu arada, tüm alanların 2012 Temmuz ayına kadar engellilerin kullanılmasına uygun hale getirilmesi gerektiğini de hatırlatmalıyım.

İncebay Ulubey- Çocuk Hakları :

ÇOCUKLARIN HALEN ŞİDDETTEN ÇOK ETKİLENDİĞİNİ GÖRÜYORUZ, DUYUYORUZ. BU SORUN NE ZAMAN YOK OLACAK?

Prof. Dr. Cevdet ERDÖL: Çok güzel bir soru. Çocuklara şiddet, hiç arzu etmediğimiz bir şey. Bu bir kültür değişimi gerektiriyor. Annemiz, babamız arasında, onlarla çocukları arasında şiddet olmamalı. Toplumsal bir değişim gerekir. Bu noktada, televizyonun eğitim yönünden daha fazla yararlanmalı diye düşünüyorum. Şiddet topluma maalesef bir dönem belli filmlerle girdi, şiddet gören bir hanım çocuğuna şiddet uyguluyor, bir sarmal halinde topluma yayılıyor, ama sizler şiddet göstermeyeceksiniz ve bundan sonraki nesil daha şanslı olacak; daha az şiddet görecek ben buna inanıyorum. İnsanlar konuşarak anlaşır ve şiddet, fikri anlatımını bitirmiş insanların başvurduğu bir şeydir. Ancak eğitimle yok edebiliriz şiddeti.

OKULLARDAKI ŞİDDETİN ENGELLENMESINE YÖNELİK NE GIBI ÖNLEMLER ALINIYOR

Prof. Dr. Cevdet ERDÖL: Okullarda da bu eğitimin verilmesine devam edilmesi, öğretmenler ve veliler vasıtasıyla şiddetin engellenmesi ve önlenmesine işbirliği içerisinde olunmalıdır.

İrem Özüren – Kültür Sanat :

“RİSK ALTINDA VE KORUNMASI GEREKEN ÇOCUKLAR ULUSLARARASI SEMPOZYUMU” NUN DÖRDÜNCÜSÜNÜN 24-25 NİSAN 2012 TARIHLERINDE YAPILACAĞINI ÖĞRENDİK. BU TOPLANTIDA BİZLER DE BULUNABİLİR MİYİZ ?

Prof. Dr. Cevdet ERDÖL: Çocuklar adına bizlerin de, sizlerin de orada olması çok önemli; orada sizleri temsilen birilerinin olması hem önemli hem de gereklidir.

Göknur Aydar – Başkanlık Divanı - Katip Üye

ÇOCUK HAKLARI İZLEME KOMITESI, ÇOCUKLARA FAYDA SAĞLAYACAK SİVİL TOPLUM KURULUŞLARIYLA İŞBİRLİĞİ İÇERİSİNDE MIDIR ?

Prof. Dr. Cevdet ERDÖL: Tabii ki hem de çok büyük bir işbirliği içerisinde idik. Kayıp çocuklarla, sokakta çalışan çocuklarla ilgili olarak bilim adamlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla çalıştık. Çocukların beslenmeleri ile ilgili çalışmalar yaptık, M.E.B ve Sağlık Bakanlığı’yla, beslenmeyle ilgili düzenlemeler için girişimlerde bulunduk, kantinlerde fast food satılmaması için kararlar alınmasını sağladık. Kokulu malzemelerin, bağımlılık yapan uçucucu maddeler yayan bu gibi gereçlerin okulalrda kullanılmaması için kararlar aldırdık, artık bu tür kokulu silgi, uhu gibi şeyler kullanılmıyor. Bu kanunu 2009 yılında ben hazırlamıştım. Bu kanundan sonra, İstanbul’da % 30 oranında bir azalma sağlandı, diğer illerden gelen verileri de paylaşacağız.

OKULLARDA SOSYAL SORUMLULUK DERSI EKLENEBILIR MI ?

Prof. Dr. Cevdet ERDÖL: Çok tebrik ediyorum, çok güzel bir fikir. Bu konu, faaliyet olarak kollar halinde eğitimin bir paçası haline getirilebilir. Ben bunu not olarak alayım ve M.E.B’na ileteyim. Sosyal sorumluluk, liderlik gibi dersler verilebilir mi diye soralım. Çok teşekkürler