Metrica
T.C. Ankara Büyükşehir Belediyesi

cocuk_meclisi_banner_1.jpg

Belediye Başkanımız Sn. Melih GÖKÇEK’in Eşi Sn.Nevin GÖKÇEK’le gerçekleştirdiğimiz söyleşimiz:( 24.11.2006 )

1. Her yeni eğitim öğrenim döneminin ilk dersinde öğrenciler ve öğretmenler birbirleriyle tanışır. Siz öğrencilere kendinizi nasıl tanıtırdınız. Bize de kendinizi tanıtır mısınız?

  Öncelikle kendimi tanıtırım; bir anne şefkatiyle yaklaşırım. Öncelikle dersin özelliklerini, taleplerimi bildiririm. Onların da benden taleplerini dinlerim. Böylece karşılıklı bir anlayış içerisinde dersimize devam ederiz.

2. Çocuklara hep sorulur; Büyüyünce ne olmak istiyorsun? Size böyle bir soru sorulduğunda cevabınız ne olmuştu?

  Ben biyoloji öğretmeni olmak istemiştim. Kendimi doktorluğa da yakın görmüştüm. Fakat onu yapamayacağımı bildiğim için, öğretmenlikte karar kıldım.

3. Öğrenim hayatınızda öğretmen olmayı hayal ediyor muydunuz?

  Üniversitede tercih olayları vardır. Bu dal da tercihlerimden biriydi. İsteyerek seçmedim fakat; bu mesleği çok sevdim.

4. Öğretmen olmaya karar vermenizde en önemli etken neydi?

  O dönemde nişanlıydım. İşe girebilmenin de en kısa yolu öğretmenlikti. Ben de o yüzden öğretmenliği seçtim

5. Öğretmenlik mesleğini yürütürken model aldığınız, örnek aldığınız bir öğretmen var mıydı?

  Lisede çok sevdiğim bir öğretmenim vardı. Onu buradan saygıyla anıyorum, İsmail Kandemir ve nur içinde yatsın. İlkokul öğretmenimi de hep örnek almışımdır.

6. Sizce iyi bir öğretmende olması gereken özellikler nelerdir?

  Her şeyden önce çocuklara anne şefkati ile yaklaşmak gerekir. Derse girildiğinde ilk beş dakika eğitime ayrılmalıdır. Çok iyi bir öğrenci olabilir, her dersten beş alabilirsiniz ama eğitiminiz yetersizse alınan yüksek notların hiçbir önemi yoktur. Eğitim ve öğretim bir arada olduğunda değerlidir.

7. Toplumun değişim ve gelişiminde öğretmenin rolü nedir? Bu rolü en iyi şekilde yerine getirmesi için öğretmenlerimiz için neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?

  Öğretmenlerimiz her şeyin en iyisine layıktır. Çok zor şartlarda mesleklerini icra ediyorlar. Öğretmenlerimizin durumunun iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. İyi bire; iyi aileyi, iyi aile; iyi toplumu, iyi toplumlar iyi ülkeleri oluşturur.
Bundan yola çıkarak, mutlu birey, mutlu ülkeleri, eğitimli birey, eğitimli ülkeleri oluşturur.
8. Yeni eğitim sistemi ile sizin döneminizdeki eğitim sistemi arasındaki farklar nelerdir?

  Kesinlikle eski sistemin daha iyi olduğunu düşünüyorum. Ders derste öğrenilmelidir. Kesinlikle dershane olayını tasvip etmiyorum. Ekonomik durumu iyi olan veliler olabildiği gibi, iyi olmayan veliler de olabilir. Durumu iyi olmayan velilerin çocukları dershaneye gitmek istediğinde aile doğal olarak sıkıntıya girecektir. Bu sistem doğru bir sistem değildir. Ben üniversiteyi dershaneye gitmeden kazandım. Öğrenciler, dersi derste dinlerlerse sorun olmayacağı kanaatindeyim.

9. Annelik ve öğretmenlik rolünü en iyi biçimde dengeleyen büyüğümüz olarak bizlere bu iki rol arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları anlatır mısınız?

  Hiçbir fark göremiyorum. Bu iki kavram birbirinden ayrılamaz.

10.  Öğretmenlik görevini yerine getirirken çocuklarınız öğrencilerinizi kıskanır mıydı?

  Kesinlikle kıskanırlardı. ‘Anne, okuldaki çocukları öpüyorsun. Bizi neden öpmüyorsun’ derlerdi. Çünkü okuldaki çocuklara daha çok vakit ayırıyordum. O çocuklar bana teslim ediliyor. Onları çocuklarımdan ayırmam mümkün değil. Tüm enerjim okuldaki çocuklara gittiği için kendi çocuklarıma zaman ayırmakta zorlanıyordum.


11.  İyi bir öğrencide olması gereken nitelikler nelerdir? Sizin öğrencilerinizde aradığınız özellikler neydi?

  Öğrenci kılık kıyafetiyle, temizliğiyle, terbiyesiyle bir bütün olmalıdır. Ben de öğrencilerimde öncelikle temizliğe dikkat ederim. Temizliğin ekonomik şartlarla alakalı olmadığını düşünüyorum. Durumu iyi olup da temizliğe dikkat etmeyeni de, ekonomisi iyi olmayıp temiz olan öğrencilerim de oldu. Ailenin de bu konuda katkısı olmalı. Tamamen aileden de beklenmemelidir. Çünkü anne çalışıyor olabilir, her şeye yetişemeyebilir. Sonra, davranış kuralları çok önemlidir. Okul eşyalarına zarar vermemelidir çocuklar.

12. Unutamadığınız ve bugün de görüştüğünüz öğrencileriniz var mı? Varsa neden unutamadınız?

   Bugün sabah bir mesaj aldım. Eski bir öğrencim, öğretmenler günü nedeniyle mesaj çekmiş. Çok duygulandım; gözlerim doldu. Çok mutlu oldum. Bir gün bir öğrencim defterinin arasında uygun olmayan bir malzeme getirmiş. Arkadaşlarından gelen şikayet üzerine çocuğu dışarı çağırıp kendisiyle uygun bir dilde konuştum. Çocuğun aileden şiddet gördüğünü öğrendim. Böyle bir ortamda yetişen çocuğun bu şekilde olmasının normal olduğunu düşünerek, gerekli önlemlerle çocuğun iyi yönde yetişmesini sağladım. Böylelikle bir kişi kazanmış oldum.  Bu durumlarda aile-öğrenci-öğretmen üçgeninin kesinlikle iyi sağlanması gerekmektedir. bir tanesi eksik kaldığında eğitimde de eksiklikler olur.

13. Öğrencilerinizin sınavlarını değerlendirirken dikkat ettiğiniz konular nelerdi?

  Sınav değerlendirilmesinde matematik öğretmeni olduğum için her doğru kullanılan işarete not verirdim. Sonuç yanlış olsa bile. Önemli olan gidiş yoludur. Çocuğun motivasyonunu kırmamaktır

Anne-babaların karşılık beklemeden baktıkları, büyüttükleri evlatları olarak lütfen onlardan sevgi ve saygıyı esirgemeyin. Anne- babalarınıza yeterli ilgiyi gösterin. Anne-babalar siz iyi olduğunuz, mutlu olduğunuz sürece mutlu olacaklardır. Sizin tırnağınıza zarar geldiğinde çökeceklerdir.