BÜLTEN
13.05.2014
DOĞANIN VE İNSANLIĞIN MİLYONLARCA YILLIK TARİHİ
Büyükşehir Belediyesi 19. Dönem Çocuk Meclisi, Türkiye’nin ilk ve tek Tabiat Tarihi Müzesi’ndeydi.
Başkanlık Divanı ve Komisyon Üyelerinden oluşan 16 kişilik bir gurup, bu kez farklı bir tarihe yolculuk yaptılar. Çocuklar, tadilatların ardından 2011 yılında yeniden açılan müzeyi rehber eşliğinde ve bilgi edinerek gezme imkanı elde ettiler.
İlk olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla 1935 yılında kurulan ve 1960‘lı yıllara kadar çeşitli yer altı koleksiyonları oluşturan Maden Tetkik Arama Enstitüsü bünyesinde 1968 yılında açılan Tabiat Tarihi Müzesi’nde çocuklar, doğanın ve insanlığın milyonlarca yıllık tarihine geçiş yaptılar.
Giriş bölümünde Güneş Sistemi’ndeki gezegenlerin kocaman maketleriyle karşılaşan çocuklar, Aytaşı, Yıldırım Taşı ve göktaşı örneklerini gördüler. Ay'dan alınan ve ABD tarafından Türkiye'ye armağan edilmiş olan Aytaşı ile uzay gemisi Apollo tarafından 1972 yılında Ay’a götürülüp getirilen Türk Bayrağının da sergilendiği bölümden sonra çocuklar, omurgasızlardan omurgalılara, primatlardan, modern insana kadarki geçişlerin örneklerle sergilendiği katları, tek hücreli canlılarla, milyonlarca yıl öncesinden kalma bitki ve hayvan fosillerini hayretle ve sık sık “bu gerçek mi” sorularıyla gezdiler.
Tarih öncesi insanların, taşlardan, kayalardan yaptıkları ilk aletleri, günümüzden 40.000 yıl öncesine ait mağara resimlerini, Ankara Ayaş’ta bulunan 8,5 milyon yıl öncesinden kalma dev mamut dişini, 1330 yılında Borçka ormanlarında filizlenmiş ladin ağacının Müze’ye bağışlanmış olan dev gövdesini gören çocuklar, Dünyamızın geçirdiği değişime de tanıklık ettiler.
185 milyon yıl öncesine ait olan ve Ankara’da bulunan, mürekkep balıklarının akrabası sayılan dev fosillerden, geçmişte bu bölgede deniz olduğuna ilişkin delilleriyle karşılaşan çocuklar şaşkınlıklarını gizleyemediler. Çocuklar ayrıca, büyük bir çoğunluğu ülkemizden olan ancak artık bulunmayan gergedan, zürafa, hortumlu memelilere gibi türlere ait fosilleri de hayretle incelediler.
Yaklaşık 25 milyon yıl önce yaşamış dev gergedanlara ait fosiller kadar, birinci katta bulunan Dinazorlar da çocukların en çok ilgisini çeken bölümlerdi. Yaklaşık 150 milyon yıllık dinazor iskeletleri ile Paris Ulusal Tabiat Tarihi Müzesinin hediye ettiği T-rex’e ait kafatası kalıbı da çocuklar için heyecan vericiydi.
Filler, balinalar ve Kahramanmaraş’ta bulunmuş olan Maraş Fili de Müzenin diğer ilgi çekici parçaları oldu. 3.500 yıl öncesine ait antik fillerin Anadolu’da yaşamış olduğunu öğrenen çocuklar, Adana-Yumurtalık sahiline vuran balinaya ait iskeleti de ilgiyle izlediler.
Prehistorik bölümde, Kula’da bulunan insana ait ayak izini; Anadolu’nun çeşitli bölgelerine ait bitki ve hayvan örneklerinin sergilendiği diyorama vitrinleri de yakından görme imkanına sahip olan çocuklar, anavatanı Ankara olan Angora tavşanını; Anadolu panterini, kızıl akbabayı ve deniz kaplumbağasını canlıymışçasına gören çocuklar, müzede yer alan her parçayı, her anı görüntülemeye çalıştılar.
Çocuklar, Ankara’daki önemli müzeleri, önemli kültür sanat ve tarih merkezlerini gezerek, hem bugünden geçmişe bir yolculuk yapıyor, hem de yaşadıkları şehri, daha yakından tanımaya, öğrenmeye çalışıyorlar
ÇOCUK MECLİSİ
