Metrica
T.C. Ankara Büyükşehir Belediyesi

cocuk_meclisi_banner_1.jpg

M.E.B. SN. HÜSEYİN ÇELİK’LE 06 MART 2007 TARİHİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN SÖYLEŞİ 

Sayın Bakanım,
 

1-      Ben Esra ŞENGÜL. 12. Dönem Çocuk Meclisi Başkanıyım. Göreve başladığınız tarihten bu yana yapılan müfredat değişiklikleriyle hedeflenen eğitimin özelliklerinden bahseder misiniz? 

Öğretmen merkezli eğitim vardı sadece öğretmen öğrencilere anlatırdı. Öğrenciler yazardı .ya ezberlerdi, ya defterine not alırdı eve gider tekrar ederdi öğrencilerin çok fazla aktif olarak katılımı söz konusu değildi. Yeni getirdiğimiz müfredat öğrenci merkezli eğitimdir. her öğrencinin özelliklerine göre, kabiliyetine göre bu öğrencinin yönlendirilmesi ona göre eğitim verilmesini gerektiriyor dolayısıyla biz her öğrencimizi farklı bir çiçek olarak algılıyoruz. Nasılki gülün karanfilin yaseminin bakımı farklı farklı ise bizim çocuklşarımızında her biriside birer çiçektir.öyle çiçekler vardır az su ister öyle çiçekler vardır çok güneş ister öyle çiçekler vardır gölgede yetiştirilmesi gerekiyor.nasılki çiçeklerin farklı güzellikleri ve özellikleri varsa, bizim çocuklarımızında farklı özellikleri ve güzellikleri vardır öncelikle bu özellikler keşfetmeli ve ona göre yaklaşmalıyız bu yeni getirdiğimiz müfredat bunu hedefliyor.
 

2-      Ben Eda AYDIN, Başkan Yardımcısıyım. 2009 yılında Ortaöğrenim Kurumları Öğrenci Seçme Sınavı’nın kaldırılacağını açıkladınız. Sınavın kaldırılmasından sonra, daha önce bu sınavla öğrenci alan okullara öğrenci kabulünde ne gibi kriterleri baz alacaksınız? Her isteyen öğrenci bu okullara kayıt yaptırabilecek mi? Daha önce bu sınavı kazanarak bu okullarda öğrenim hakkını elde eden öğrencilerle, sınavsız olarak gelen öğrenciler arasındaki eğitim farkından kaynaklanan seviye farkının nasıl önüne geçmeyi planlıyorsunuz? 

Bana sorduğun bu soruyu ağabeylerin ablaların soruyorlar, bugüne kadar bir cevap alamadılar ben bununla ilgili sana bir açıklama yapmayacağım Cuma günü bir basın toplantısı düzenleyeceğim Bazı televizyonlarımızda bunu canlı olarak verecekler Cuma günü beni dinlerseniz bu konuda cevapları alırsınız. Sana vereceğim cevabı Cuma gününe erteliyorum ama dediğim gibi öyle her elini kolunu sallayanın fen lisesine gideceği Anadolu öğretmen lisesine gideceği bir şey olmayacak orda yine başarı esas olacak. oks’nin dayandığı mantık yanlış size zarar veriyor onun için onu değiştiriyoruz. yoksa herkes öyle elini kolunu sallayıp girmeyecek. Başarılı olan yine ödülünü alacak.
 

3-      Ben Hasan Arjin DURUKAN, Yardımlaşma komisyonu üyesiyim. Okullarda zaman zaman basına da yansıyan dayak ve şiddet olayları yaşanmakta. Özelikle öğrenciler arasında yaşanan silahlı saldırılar bizleri ve ailelerimizi tedirgin ediyor. Bu olayların yaşanmaması için ne gibi tedbirler aldınız? 

Bununla ilgili olarak eylem planı hazırladık bu eylem planını içindeyiz. Daha duyarlı olmalarını sağlamak ve öğrencilerin şiddete yönelmelerini engellemek çalışmalar yapıyoruz. Öğrencilere ve velilere yönelik kitaplar hazırladık. TBMM de bir komisyon kuruldu. Onlar d araştırmalar yapıyorlar. Okuldaki şiddet, sokaktaki şiddettin, evin içindeki şiddettin medyadaki şiddettin bir yansıması. Esas hedef toplumdan şiddeti kaldırmak.  Sizin gibi akıllı gençler olursa ve öğrenciliğini ön plana alan Özellikle başarısız öğrenciler  daha çok eğitim ve öğretim için değil de kafası farklı şeylere çalışan gençler daha çok şiddetin özneleri durumunda, failleri durumunda. Geçen yıl bu öğrencileri bir üst sınıfa geçirmedik, bu sene de öyle olacak. Artık bedavadan ders geçmek yok, ben ne yaparsan yapayım, diplomamı alacağım diye düşünen olmayacak. Okullarımızda ödüllendirme hedef alınacal, sadece cezalandırma değil. Öğrenci disiplin kurulları öğrenci değerlendirme kurulları haline geliyor. Dolayısıyla öğrencilere düşen işler, öğretmenlere düşen işler var, anne babalara düşen işler var. Medyaya düşen işler var. Nasıl ki anne ve babanın çocuğunu dövememesi gerekiyor, Medyanın da televizyonların da şiddet içeren yayınları yayınlamamsı gerekiyor.
 

4-      Ben Sena KURTULUŞ,  Çocuk Hakları komisyonu üyesiyim.  Öğretmenlerin atanmalarından sonra, gerek bilgilerinin yenilenmesi, gerekse psikolojik performanslarının değerlendirilmesi için gerekli olan hizmet içi eğitimlerin yeterli olduğu kanısında mısınız? Milli Eğitim Bakanlığı olarak bu yöndeki çalışmalarınız nelerdir? 

Öğretmenin kendini yetiştirmesi çok önemlidir. Öğretmenin öncelikli görevi dağarcığına bir şeyler ilave  eden,  Öğretmen her gün daha iyi olabilmesi için gayret gösterirse esas kazanım budur. Biz ne kadar hizmet içi eğitim düzenlersek düzenleyelim, bu kişisel oalbilir, sanal ortam, internet ortamı da olabilir,  bu yeterli değil. Öğretmen dünyanın en iti öğretmeni bile olsae, okul mekan olarak çok güzel  bir mekan da olsa, teknolojik altyapısı ne kadar da iyi olsa  öğürenci gayret göstermezse başarı mümkün değildir. Dünyanın hiçbir yerinde sevgili çocuklar, hani denmlikten bardağa çay boşaltıyoruz ya, kimsenin kafasına o şekilde bilgi boşaltamazsınız. Ama biz şunu yapıyoruz: 

Van’dan Erzurum’a, Trakya’ya kadar Türkiye’nin bir çok yerinde  hizmet içi eğitim merkezleri var. Biz buralarda daha çok yaz aylarında, eğitimi vew öğretimi engellememek için yaz aylarında öğretmenlerimizin iyi bilgisayar kullanmalarını ve bilişim teknolojisinden faydalanmalarını sağlamak için, bilgisayardan kendileri yararlansınlar ve yararlandırsınlar diye,  onlara yönelik kurslar düzenliyoruz. 

Ayrıca uzman öğretmenlik, başöğretmenlik gibi uygulamaları getirdik. Bu  da öğretmenlerin kendilerini daha iyi yetiştirmeleri için itici bir güç oldu. Gerekli gayreti gösterdiğimize inanıyorum.
 

5-      Ben Rüveyda YASAK, Çocuk Hakları komisyonu üyesiyim. Okullarda öğrenciler için oluşturulmuş Rehberlik Servisleri var. Fakat bu servisler tüm okullarda aynı etkinlikte değil. Rehberlik servislerinin bütün okullarda etkin olarak hizmet vermesi için neler yapılabilir? Bu konudaki görüşleriniz nelerdir? 

Rehberlik servislerimiz daha öçnce yaygın değildi. Kısaca bunlara RAM (Rehberlik Araştırma Merkezi) diyoruz. Türkiye’nin her tarafında bu RAM ların sayısı artırıldı.  Eskiden rehberlik öğretmenlerimiz<, okulda  bir öğrenci ile ilgili problem ortaya çıktığında, problemli olan öğrencilerle ilgilenmeyi esas alıyorlardı. Şimdi problem ortaya çıkmadan, yeni müfredatın da gereği olarak, öğrencileri keşfetmeyi, onların becerilerini, kabiliyetlerini keşfetmeyi öncelikli işimiz olarak alıyoruz. 

Her atama döneminde daha fazla rehber öğretmen atıyoruz.  Daha fazla öğretmen atanırsa, her okulda rehberlik öğretmeni olursa ve her ilde  RAM olursa daha etkin olur. 

Sizin sınıfınızdaki her öğrenci aynı şekilde çalışkan mı? Her öğrenci aynı şekilde sosyal aktivitelere katılıyor mu? İşte öğretmenler de aynı şekilde. Bizim amacımız hepsinin etkin olması.
 

6-      Ben Uğur Buğra SAYAR, Çevre - Şağlık ve Engelliler komisyonu üyesiyim. 

Ülkemizde mesleki eğitim yeterli midir? Meslek okullarının cazibesini kaybetme sebepleri nelerdir? 

Ülkemizde mesleki eğitim yeterli değil. Şöyle yeterli değil, öğrencilerin %65-70’i genel liselere, %20-25’i meslek liselere gidiyor. Kalkınmış ülkeler de ise, %20-25 ‘i genel liselere giderken, %70-75’i meslek liselerine gidiyor.  Bu niye böyle? Osmanlıların son zamanlarında itibaren bizim toplumumuzda memur olma,  kalem efendisi olma, beyaz yakalıklı olma tercihi hakimdir. İnsanlar fabrikada, atölyede çalışmayı çok fazla tercih etmiyorlar. Meslek lisesi mezunlarının üniversite giriş sınavlarında dezavantajları var. Son 2-3 yılda  %6-7 gibi artma bir artma oldı meslek liselerin tercihinde.  Öğrenciye diyoruz ki senin için bu meslek uygun değil, oraya gidersen daha iyi olur diye onları yönlendiriyoruz. Bu kademe kademe, yavaş yavaş rayına girecek.
 

7-      Ben Hakan Şamil ŞENGÜL, Kültür Sanat Komisyonu üyesiyim. Genel olarak ÖSS sınavında Doğu illerinde başarı seviyesi oldukça düşüktür. Bu seviyenin yükseltilmesi için ne gibi çalışmalar yapılmaktadır. 

Maalesef Türkiye’nin doğusundaki illerde sadece eğitim alanında değil, diğer alanlarla da problem var. Bölgeler arasındaki gelişmişlik farkı başka ülkelerde de olduğu gibi bizim ülkemizde de var. Kuzey İtalya kalkınmıştır ama Güney İtalya daha az gelişmiştir. İngiltere’nin de Güneyi daha gelişmiştir ama kuzey İngiltere daha geri kalmıştır. Bizde de güneydoğu ve doğu illerimizde, orta Anadolu ve doğu Karadeniz illerimizde problem var.  

Onun için oralara daha öncelik veriyoruz. Ben iki gün önce Ağrı’daydım.  Kurulduğu günden bu yana 1000 derslik yapılmış Ağrı’da. Son dört yılda ise yapılan derslik sayısı 1500. 10 tane ortaöğrenim kurumu var 5’ini son 4 yılda açtık. 4-5 tane Anadolu lisesi, 4 tanesini de son dört yılda yapmışız. Fen lisesi yoktu, orada fen lisesi açtık. Anadolu öğretmen lisesi açtık. Bir amacımız da Iğdır’da fen lisesi açmak, Artvin de fen lisesi açmak, her türlü okulu oraya taşımak. Orada fen lisesinde okuyacak kabiliyeti olan çocuklarımıza da bu imkânı vermek. Öğretmen atamalarında oralara öncelik veriyoruz.  Dengesizlikleri gidermeye çalışıyoruz.
 

8-      Ben Furkan KOÇ, Katip üyeyim. Okullarda sınıf mevcutlarının azaltılması ve tekli öğrenime geçilmesi için ne gibi çalışmalar yapılmaktadır? 

Benim bakanlığım döneminde sınıflardaki mevcudu aşağı çekmeye çalışıyoruz. Bakanlıklar içinde en büyük bütçe MEB ‘e ayrılmış durumda. Bunun için gerekenler yapılıyor, 4 yılda çok yol alındı ama, bir anda olmaz.
 

9-      Ben Nida Lale, Basın Yayın Komisyonu üyesiyim. Gerek OKS sınavına ve gerekse ÖSS sınavına hazırlanmak için öğrenciler okullardaki derslerin dışında bir de dershanelere gitmek zorunda kalıyorlar. Okuldaki dersler yada  öğretmenler bu sınavlar için yeterli midir ? Yeterli ise neden öğrenciler dershanelere gidip ayrıca masraf etmektedirler. Bu konuda ki düşüncüleriniz nelerdir ? 

Bunu bana ablaların, ağabeylerin de soruyor. Diyorlar ki, ya biz öğrettiğiniz gibi sorun, ya da sorduğunuz gibi öğretin. Okulda öğretilen şeylerle, okulda öğretirken derslerle ve o derslerin dayandığı mantıkla ÖSS de sorulan sorular aynı değil. OKS’de de aynı durum var o yüzden OKS’yi kaldırıyoruz.  Biraz önce EDA’nın sorduğu soruya cevap vermedim; biz çocuğu okula bağlayan bir sistem geliştiriyoruz. Siz İngilizce öğreniyorsunuz değil mi? Peki OKS’de çıkıyor mu? Arkadaşlarınızın çoğu diyor ki bunlar nasılsa OKS de çıkmaz. 

Dolayısıyla, bana Anadolu lisesini, fen lisesini kazandırmayan dersi gereksiz gibi düşünebiliyor. Resme, müziğe, beden eğitimine, okuldaki sosyal faaliyetlere bu gözle bakabiliyor. Amacımız çocukları hem hayata hem geleceğe hem de bir üst eğitim kurumuna hazırlamak. Bu OKS’nin yerine koyacağımız değerlendirme kriterleri, öğrencileri okula bağlayacak olan bir yöntem olacak. Öğrencilerin okula geldiği ver okuldaki derslere bağlayacak olan bir yöntem olacak. 

Ama bu sistem olduğu sürece dershaneler de olacak, dershanelerde olacak. Dershaneler bir neden değil, bir sonuçtur. Dershaneleri ortaya çıkaran sebepler olduğu sürece dershaneler olacak. Şimdi ben dershaneleri yasaklarsam her evde özel ders başlar. Bu sınav sistemi olduğu sürece dershaneler olacak.